Bizans donanması
From Wikipedia, the free encyclopedia
Bizans donanması ya da Doğu Roma donanması, Doğu Roma ya da Bizans İmparatorluğu donanma kuvvetidir. Öncülü olan Roma İmparatorluk donanmasının doğrudan devamıdır fakat devletin savunulmasında ve ayakta kalmasında, öncülünden çok daha fazla hayati rol oynamıştır. Birleşik Roma İmparatorluğu'nda deniz filoları daha az tehditle karşılaşmış, lejyonlar prestij sağlayan daha ikincil bir güç olmalarına rağmen Doğu'da bazı tarihçilerin "denizci imparatorluk" olarak adlandıracakları kadar imparatorluğun varlığının çok hayati bir parçası olmuştur.[5][6]
Bizans donanması | |
---|---|
Kuruluş | 330-1453 |
Bağlılık | Bizans İmparatorluğu |
Lider(ler) | Bizans İmparatoru (Başkomutan) Drungarios tu ploimu ve thema stratēgoi (8.-11. yüzyıllar), Megadük (yaklaşık 1092 sonrası) |
Merkez(ler) | Konstantinopolis |
Etkin bölgeler | Akdeniz, Tuna, Karadeniz |
Büyüklük | y. 42,000 asker, 899.[3] y. 300 savaş gemisi, 9-10. yüzyıllar.[4] I. Manuil hükümdarlığında y. 150 savaş gemisi. |
Müttefikler | Venedik, Ceneviz, Pisa, Haçlı devletleri, Aydınoğulları Beyliği |
Rakip(ler) | Vandallar, Ostrogotlar, Emevîler ve Abbâsîler, Girit Emirliği, Fâtımî Devleti, Slavlar, Bulgarlar, Ruslar, Normanlar, Ceneviz, Venedik, Pisa, Haçlı devletleri, Selçuklular, Anadolu beylikleri, Osmanlılar |
Öncül Roma donanması |
Akdeniz'de Roma egemenliğine ilk tehdit Vandallar tarafından 5. yüzyılda olmuştur fakat bu tehdit 6. yüzyılda I. Justinianus'un savaşları ile sona erdirilmiştir. Aynı dönemde sürekli bir filonun kurulması ve dromon kadırgalarının devreye girmesi ile Bizans donanması geç Roma köklerinde ayrılmaya ve kendi karakteristiğini oluşturmaya başlamıştır. 7. yüzyılda İslam'ın yayılışı başladığında da bu süreç devam etmiştir. Levant ve sonra Afrika'nın kaybedilmesinin akabinde Akdeniz Roma gölü olmaktan çıkıp Araplar ile Bizanslılar arasında bir savaş alanına dönüşmüştür. Bu mücadelede, yalnızca Akdeniz havzasında sahip olunan uzak bölgelerin savunmasında değil, imparatorluk başkenti Konstantinopolis'in kendisine yapılan saldırıların deniz ayaklarının bertaraf edilmesinde de Bizans filoları kritik rol oynamışlardır. Bu dönemde keşfedilen, Bizans Donanmasının en iyi bilinen ve en korkulan gizli silahı Rum ateşinin de kullanılmasıyla Konstantinopolis, birçok kuşatmadan kurtarılmış ve donanmanın dahil olduğu çok sayıda çarpışma kazanılmıştır.
Başlangıçta Bizans kıyılarının savunulması ve Konstantinopolis'e yapılan saldırıların bertaraf edilmesi Karabisianoi'nin büyük filosu ile yapılmıştır. Fakat ilerleyen dönemde merkezi imparatorluk filosu Konstantinopolis'i korumak ve deniz seferlerinin nüvesini oluşturmak için bu şehirde tutulurken, diğer görevler birçok thema filosuna dağıtılmıştır. 8. yüzyılın sonlarında, Bizans donanması, iyi organize olmuş ve gücünü muhafaza eden, Akdeniz'de baskın bir deniz gücüydü. Müslüman donanmaları ile düşmanlıkta üstünlük sürekli tarafların arasında el değiştirtirdi. Bu, doğu Akdeniz'de Bizanslıların kesin hakimiyet sağladıkları 10. yüzyıla kadar sürdü.
11. yüzyıl boyunca, İmparatorluğun kendisi gibi donanma da düşüşe geçmeye başladı. Batı'dan yeni deniz tehditleri ile karşılaştı, Bizanslılar, artan bir şekilde Venedik ve Ceneviz gibi İtalyan şehir devletlerinin donanmalarına güvenmeye zorlandı ve bunun Bizans ekonomisine ve egemenliğine felaket etkileri olmuştur. Komnenos Hanedanı dönemini, 1204 yılında Dördüncü Haçlı Seferi ile imparatorluğun çözüldüğü bir felaketle biten bir başka gerileme dönemi izlemiştir. 1261 yılında imparatorluk yeniden kurulduktan sonra, Paleologos Hanedanı döneminde birçok imparator donanmayı diriltmeyi denemiş ancak çabalarının geçici etkileri olmuştur.
14. yüzyılın ortalarında, tek seferde yüzlerce savaş gemisi çıkarabilen Bizans filosu en iyi durumda birkaç düzine ile sınırlı hale geldi ve Ege Denizi kontrolü kesin olarak İtalyan ve Osmanlı donanmalarına geçti. Fakat küçülen donanma 1453 yılında Osmanlılar tarafından Bizans İmparatorluğu'nun yıkılışına kadar varlığını sürdürdü.